
Birkaç hafta önce estetik Dergisi için yazmam kesinleştiğinde, yazmak her ne kadar hayatımın bir parçası değil kendisi de olsa, yazacağım “kâğıdı” yani bu dergiyi meydana getiren sayfa ve yazarları incelemeden yazmayı doğru bulmadım.
Yazar her ne kadar profesyonel olarak bu mesleği seçmiş olsa da inanmadığı mecrada yazmamalıdır. estetik dergisinin son birkaç sayısını incelediğimde dergi yazarlarının, branşlarının en iyilerinden oluşan profesyoneller olduğunu gördüm.
Bu kadar profesyonelin olduğu bir dergiye de yazılacak konuyu seçmek, hem tat katmak hem de tadı kaçırmamak arasında bir dengeydi… Geçen hafta köşemde yazacağım ilk yazım için, estetik operasyonlar ile ilgili eğlenceli bir sosyal medya anketi yapmaya ve birer cümle ile arkadaşlarımın görüşlerini almaya karar verdim.
Herkesin estetikle ilgili ne kadar da çok söyleyeceği, mutluluğu, mutsuzluğu varmış meğer…
Diyeceksiniz ki “Hani yorumlar nerede?”
Yorumlar hep sözel… Ne evlisi bekârı, ne kadını erkeği, ne estetik yaptıranı yaptırmayanı kimse yazılı olarak adının kullanılmasına sıcak bakmıyor. Ben de kimseyi zorlamadım tabii… Gördüm ki özellikle İstanbul gibi büyük kentlerde, neredeyse herkesin hayatının bir “gününde” estetiğe dokunduğu bir an olmuş… Ama herkes doğal bilinerek güzelleşmeyi tercih etmiş. Nedense herkes araştırmış da Vallahi de billahi de estetik yaptırmamış… J
Estetiğin sağlık nedenleriyle yaptırılan bölümlerinin haricinde keyfe keder, hani “kendimi iyi hissetmek için” derler ya yaptırılanları İstanbul’da çoğunluktaymış… Kadınlar kadar erkekler de estetik yaptırmışmış…
Bu arada estetik dendiğinde aklımıza gelen ilk “dudak, burun, göğüs…” yaptırılması da değilmiş estetik.
Estetik hem psikiyatrik hem de fiziksel bir sağlık koşulları sağlanıyorsa yaptırılmalıdır. Yapılacak estetik, cerrahi bir müdahale ise operasyona ticari olarak bakmayan, estetik yaptırmak isteyen kişiyi doğru yönlendirecek, güvenilir kişilere ulaşmak gerekir. Estetik operasyonu yapacak uzmanın mesleki deneyimi, kişinin operasyon geçirdikten sonraki hayal kırıklığı yaşama ihtimalini de böylece azaltacaktır. Dolayısı ile fiyat odaklı bir araştırmanın yanında kişinin gönül rahatlığıyla bedenini emanet edebileceği bir uzman seçmesi önemlidir. Yanlış bilgilendirilmiş ve kendisini operasyon sonrasındaki iyileşme sürecine hazırlayamamış bir hasta daha zor bir iyileşme süreci geçirecek, belki de estetik öncesi haline tekrar dönmek isteyecektir.
Görüştüğüm kişilerden yoğun olarak duyduğum kadarıyla çevresindekilerin, sevgilisinin, eşinin eleştirileri ya da direkt istekleri doğrultusunda bıçak altına yatanlar büyük pişmanlıklar yaşayabilmektedir. Tabii ki sevdiklerimizin görüşleri önemlidir ama bedenimiz kendimize aittir ve önemli olan bizi dış görünüşümüz için değil bizi biz olduğumuz için seven insanların hayatımızda olmasına izin vermemizdir.
Size hem kendi hem de estetik müdahalesini yapan uzmanın yanlış kararından dolayı sorun yaşamış birkaç yakınımın başından geçen temel sorunları aktarayım.
Şikâyetler genelde hanımlarda göğüs, dudak estetiğinden ve botox’tan kaynaklanıyor (erkeklerin hepsi “delikanlı adam estetik yaptırmaz” duruşundalar J). Ortak görüşler, estetik yaptırdıktan sonra bir sorun hissedildiğinde önemsenmemesi, estetiği uygulayan uzmana bilgi verilmemesi ve neticesinde sorunun daha zor çözülebilir bir hal alması. Arkadaşlara özenilip hiç ihtiyaçları yokken aynı uygulamayı yaptırmaları. Bazılarının ilk başarılı estetik uygulamasından sonra gerek olmadığı halde başka estetik operasyonlar geçirme ihtiyacı hissetmeleri ve estetik bağımlısı olmaları.
Sağlık sorunları ve ciddi görsel rahatsızlıklar haricinde, kişinin kendini tam olarak hazır hissettiğine emin olmadan estetik kararı vermesi ileride daha büyük sorunlara yol açıyor. Unutmamak gerekir ki zaman, satın alamadığımız hatta “kiralayamadığımız” tek şey ve yaşlanmak doğanın kanunu…
Kendinizle barışık olarak, keyifle yaşlanmanız dileğim ile…
Sevgimle kalın…