Başarı veriyi kullanmak mı, veriyi oluşturmak mıdır?
Yaklaşık 2 aydır, ABD’li bir şirket ile “davranışsal” bir yazılım üzerinde çalışıyorum. Aklıma her gün onlarca soru geliyor. Sosyal medya ile ilgili eğitim verenlerden kitap yazanlara kadar “Sosyal Medyanın A+”ı olarak tanımlayabileceğim insanlar tanıyorum.
Şimdi onların söylemlerinden kendi “negatif” reklamımı yapayım.
Herkesin ortak görüşü, bu sosyal medya “mevzu”nu en iyi bilenlerden biri olduğum yönünde…
Bu görüşe yorumum mu?
“İstemeden de olsa amma da ‘kandırmışım’ insanları”…
Peki, ben mi onları kandırmışım, yoksa onlar mı beni ve bildiklerimi değerlendiremedikleri için kendilerini kandırmışlar… Benim durumumu açıklayan cümle “körler memleketinde şaşılar kral olur”… Tabii burada amaç çevremdekileri eleştirmek değil. Onlar kadar benim bildiklerim de “hiç”lerle sınırlı.
O zaman beni körler memleketinde, kör değil de şaşı olma “ayrıcalığına” sahip kılan ne? ( NOT: Ekşi Sözlük’te adımı yazarsanız, hiçbir şey bilmediğimle ve sadece kendimi pazarlamaya çalıştığımla ilgili yorumları bolca bulursunuz… Bu arada olumlu olan yorumlar, Ekşi Sözlük ile ilgili haberimden dolayı silindi diye hatırlıyorum… :) )
Bu ayrıcalık, sosyal medyayı biraz siyaset bilgisi, biraz insana özgü marka yönetimi, çoğunlukla da “yazılım” desteği ile ilgili…
Şu 2 aydır üzerinde çalıştığımız yazılım konusuna döneyim…
Her sosyal medya yazılımı, yazılımcılara kendi üzerlerinden uygulamalar geliştirmeleri için bazı haklar tanır (tabii kendi izin verdikleri sınırlar dahilinde). Yazılımcılar da böylece hem o sosyal medya mecrasının gönüllü olarak reklam değerini artırırlar ve hem de üzerine mecraya para kazandırırlar.
İsim vermeden devam edeceğim… 2 aydır X sosyal medya mecrası üzerinden yazılım geliştiriyoruz. Yazılım temel olarak tamamlandığında bunu diğer sosyal medya yazılımları için de geliştirip davranışsal veriler elde edeceğiz. En azından umuyoruz, aklımızı kaybetmezsek tabii… :)
Şöyle düşünün…
A dizisini izleyen, B şehrinde yaşayan, C ülke mutfağını seven sosyal medya kullanıcıları ağırlıklı olarak D müziğini dinliyor…
E tatlısını seven, F marka araba satın alan, G tarz kıyafetler giyen sosyal medya kullanıcıları ağırlıklı olarak H cinsiyetindeler…
I gazetesini okuyan, J sporunu yapan, K sıcak içeceğini seven, L yaşındaki sosyal medya kullanıcıları ağırlıklı olarak konuşmalarında M kelimesini kullanıyorlar…
N peynirini seven, O sektöründe çalışan, P medeni halindeki sosyal medya kullanıcıları, R saat diliminde ağırlıklı olarak S konulu paylaşımlarda bulunuyorlar…
T radyo kanalını dinleyen, sorulan sorulara U sürede cevap veren, V evcil hayvanına sahip olan sosyal medya kullanıcıları ağırlıklı olarak Y siyasi görüşündeler…
Z sezonunda tatil yapmayı tercih eden,…
Tüh… Harfler bitti… :)
Bu cümleleri ve eşleşmeleri sonsuz sayıda yazabilirim ama benim yazmam değil, sizin yazmanız önemli. Şimdi desem ki “lütfen bu tarz binlerce cümle yazıp bana mail atın”…
Binlerce mi? Kimsenin benim için o kadar zahmete gireceğini düşünmüyorum.
Bir dakika… Elimde o kadar cümle var zaten… Hem de her birinizin sosyal medya profillerinden ulaşabileceğim on binlercesi…
Bu verileri doğru birleştirip yapay bir zekâ oluşturursam…
O zaman her davranışınızı, daha sizi gördüğü anda mimiklerinizden bile neredeyse %100’e yakın doğrulukla tahmin edecektir değil mi bu “bilgisayar”…?
Bu yapay zekâya sahip olduğunuzu düşünün… Bakalım neler için kullanabiliriz?
Bu A kadını, B erkeği ile evlenir mi? Yoksa bu C cinsiyetindeki, D yaşındaki çocuk, E konulu çizgi filmden hoşlanır mı?
Örnekler çok masum oldu…
Peki, bu F yaş, G cinsiyet, E eğitim düzeyi,… ortalamasına sahip devlet “……” özelliklerdeki devletle bir gün zıt düşer mi?
Bu da çok ürkütücü oldu… Zaten birazdan harfler de bitecek… :)
Dedim ya… Bu yazılım işi biraz dengemizi bozdu…
Siz en iyisi dediklerimi unutun… Bilmemek bazen mutluluk…
Körler memleketinde “kör” kalmanın ayrıcalığını yaşamamız dileğim ile… Sevgimle kalın…