COSMOPOLITAN Dergisi Aralık Köşemi Kaçıranlara

COSMOPOLITAN Dergisi Aralık Köşemi Kaçıranlara

Key’f-ül Karaköy

Karaköy uzun süredir trend olan kafelerle dolu ve yazmayan köşe yazarı, gazeteci kalmadı gibi. Ben de semti, yazıyı hazırlamadan en son 5 ay önce ziyaret etmiştim. Gidince gördüm ki, kafe kafe üstüne olmuş ama her zamanki gibi Kalust’un şansı yaver gitmiş…

Neden mi? Kafe sayısı ne az, ne çok yani tam da olması gerektiği kadar. Bundan sonrası mı? Yeni açılacak olanlar için pek yer kalmamış, artık kafe bölgesi dışarıya doğru genişleyip büyümeye başlayacak.

İstanbul’u İstanbul yapan noktalardan biri Karaköy…

Esnaflık henüz çok zor değil. Kiralar yükselmiş olsa da şehrin diğer popüler semtlerine göre oldukça uygun.

Karaköy’ün esnafı diğer semtlere göre daha esnaf… Yerli ve yabancı turistler, ünlüler ve ünsüzler iç içe… Semtten ummayacağınız kadar huzurla sokaklarda keyif yapabiliyorsunuz.

Eski Amerikan Pazarı’ndan Tophane’ye, 1995’te üniversiteyi İstanbul dışından okumaya gelen arkadaşlarıma balık ekmek yedirdiğim Karaköy burası. Balık ekmek satanların hala öğrencilere yüzde 50 indirim yaptıkları, İstanbul Modern’den çıkıp keyif yapabileceğiniz kafelerle dolu Karaköy.

Ve Karaköy camilerin, sinagogların ve kiliselerin iç içe bulunduğu tarih kokan bir semt…

Havanın İstanbul koktuğu bir günde ziyaret ettim Karaköy’ü. Biraz sonra okuyacağınızı düşündüğünüz bazı mekânları tahmin ediyorum ama onlara uğramadım. Yemediğim hiçbir şeyi, ayağımın basmadığı hiçbir taşı da yazmadım. Yazmak için yediklerimden göbeğim çıkınca ve de ayağıma kara sular inince turumu noktaladım.

Bakalım nerelere uğramışım…

 

Mums Cafe

İlk durağım olan Mums sıcacık bir mekân. Açık mutfak olarak tasarlanmış (bu arada mutfakta da hamur açmadan duramadım tabii) ve mutfağın her köşesinde kurabiyeler, tatlılar gözünüze çarpıyor. Birkaç ay olmuş açılalı. Sandviç, salata, tatlı ve alkolsüz içeceklere odaklanmış.

Önerdiklerim…

  • Füme Somon Sandviç (ekşi kremalı pancar sos ile) 18.-TL
  • Nohutlu Quinoa Tabule (limon vinegrette sos ile) 15.-TL
  • Somonlu ve Kuşkonmazlı Kiş 18.-TL
  • Keçi Peynirli ve Dolmalık Fıstıklı Poğaça 5.-TL
  • Filtre Kahve 7.-TL

Mums’tan aklımda kalan “en”ler ise kapı girişindeki duvara monte edilmiş antika telefonu ve mükemmel filtre kahvesi.

OPS cafe

OPS 1,5 yıllık bir işletme. “Karaköy’de hangi kafede kitap okuyayım?” diye soracak olursanız cevabım aydınlık bir köşe mekân olan OPS’tur (mekânın ortasındaki ikili geniş koltuğu girer girmez kapın).

Önerdiklerim…

  • Ops Tost (kuru et, kaşar, domates, yeşillik) 18.-TL
  • Ops Burger (dana köfte, ops sos, elma dilim patates, kuru et, domates, turşu) 25.-TL
  • Kurabiye (frambuazlı, bademli, çikolatalı)

dem Çay Evi

“Çay evi” dediysem, İstanbul’da bulabileceklerinizin en iyilerinden…

Mönülerinde her damak tadına uygun çay çeşitleri barındıran dem’in başarısı, kurucuları olan iki kardeşin çay meraklardan geliyormuş.

Önerdiklerim…

  • Rooibos African Cream (Güney Afrika – Kırmızı Çay): Biedouw vadisinden yılın ilk hasadı Rooibos çay. Çilek parçaları içeriyor ve kremamsı bir tadı var.
  • Smoked China (Çin – Tütsülenmiş Çay): Çam üzerinde kavrulmuş sert bir çay. Çayı kokladığınızda çok sert izlenimi uyandırsa da tadı yumuşak. Böylece kokusu ve tadı arasındaki denge özellikle et yemekleri ile mükemmel bir keyif veriyor.
  • Milky Oolong (Çin – Oolong Çay): Süt buharı ile fermente edilen çaylar çok değerlidir ve Türkiye’de bulabileceğiniz mekân sayısı çok azdır. Milky Oolong, çay yapraklarının yoğun süt buharından geçirilmesi sonrasında el ile yuvarlanması ile hazırlanır.
  • Hamburger Tabağı: 2 mini hamburger, garnitürleri ile birlikte servis ediliyor. 17.-TL
  • Armut Tatlısı: Yeşil çaylar ile tavsiye edilen bu tatlı, armut dilimlerinin arasına pişmaniye doldurularak hazırlanmış ve anjelik sosla servis edilen ilginç bir lezzet. 12.-TL

Mönüde “ben halis muhlis Türk çayı seviyorum” diyenler de unutulmamış. Yumuşak, orta ve   sert içim sevenler için 3 farklı Türk çayı alternatifi var dem’in…

  • Sert içim sevenlere Diyarbakır Çayı: Bergamot aromasıyla lezzetlenen bir çay.
  • Orta sertlikte içim sevenlere Tirebolu Çayı (Giresun): Doğu Karadeniz Bölgesi’nin batısından bir çay alternatifi.
  • Yumuşak içim sevenlere Organik Hemşin Çayı: Rizelilerin damak zevkini yansıtan bir çay.

Ortalama çay fiyatları; bardak isterseniz 14.-TL, demlik isterseniz 21.-TL civarı.

Bu arada güneşli kış günlerinde dem’e mutlaka uğrayın çünkü mekânın oturma düzeni, cama sırtını verip keyif yapmak için bire bir.

 

TARİHİ KARAKÖY GALATA SİMİTÇİSİ

Şimdi diyeceksiniz ki “kafelerle ilgili yazdığın yazının içinde simitçinin ne işi var? Galata Simitçisi, çalışanların hepsinin akraba olduğu ve simit profesörü “Emmi”nin komutanlığında üretim yapan 30 yıllık bir işletme.

Emmi ile muhabbete başlıyorum. Neden bana hayatımın en iyi simidini yedirdiği ortaya çıkıyor. Emmi altmışlarında, hayatının 44 yılını bu işe adamış ve işine aşık bir delikanlı.

Taş Fırın durmaksızın simit çıkarıyor. Tezgâha simitlerin yığılmasından birkaç dakika sonra ortalıkta sadece simitlerden dökülmüş susamlar kalıyor çünkü İstanbul’daki çoğu simitçinin tedarikçisi olmuş.

Emmi’nin dediğine göre doğal gaz ile çalışan fırınlarda bu tadı almamızın imkânı yok. Simitteki başarısının sırrını özetlemesini istediğimde ise üç kelime söylüyor…

“Tarif ve Odun Ateşi”…

BANDO CAFE

Bando Karaköy’de farklı bir mönü konsepti ile çalışıyor. Sipariş vereceğiniz içecekler dışındaki her şeyi ekmeğinden peynirine, salamından jambonuna, turşusundan sosuna kadar tek tek seçerek siz oluşturuyorsunuz.

İşletme sahibinin dediğine göre bu kadar çok seçeneği elemek müşterilere yorucu geliyormuş ve bu nedenle yakında mönüyü değiştirecekmiş.

Bando Kafe’nin en önemli özelliği ise müzik köşesi gibi duran, duvar tipi piyanonun bile olduğu dekorasyonu ve misafirperverliği.

BALTAZAR STEAKHOUSE

Baltazar 10:00 – 00:00 hizmet veren 6 aylık bir mekân.  Karaköy’e uğradığınızda et yemek isterseniz ilk tercihiniz kesinlikle Baltazar olmalı. Hamburgerler 120gr / 180gr /240gr alternatifleri ile servis ediliyor. Servislerde ekmek boyutları aynı, sadece etlerin gramajı değişiyor. Bunu duyar duymaz 240gr’lık bir alternatifi de hemen siparişlerime ekliyorum çünkü kalın bir köfte ya da et dilimiyse içinin iyi pişmeme ihtimali var. Etin piştiği ateşi, nemi ve süreyi çok iyi ayarlamışlar, sonuç mükemmel. Prensip olarak etleri soslamıyorlar ve kömür ateşinde pişiriyorlar.

Hardal sevenler için kendi tarifleri ile hazırladıkları özel bir hardal var ama baştan söyleyeyim acı “ötesi”… Hardalı hazırlarken hardal tohumlarını eski bir el değirmeni ile kendileri öğütüyorlar.

Mekânın dekorasyonunda ilginç detaylar var… Mesela kullanılan hemen hemen her detay daha önce kullanılmış malzemelerin değerlendirilmesi ile elde edilmiş. İşletme sahibi Cem Renda, 41 yaşında ve yaptığı işe tamamen hâkim. Yemekleri tadarken hem yemekten hem anlatımından keyif alıyorsunuz. Böylece karnınızla birlikte ruhunuzu da doyuyor.

Önerdiklerim…

  • Bonfile Lokum (250gr): Café de Paris sos ile hazırlanmış. 32,50.-TL
  • Sucuk Tabağı (150gr): Sucuk içinde ceviz, hellim peyniri ve Antep fıstığı var. 15.-TL
  • Dana Sosis (100gr): Gerçek bağırsak kullanarak kendileri üretiyorlar. 9.-TL
  • Baltazar Burger: Karamelize soğan, cheddar peyniri, füme et ve dana etinden satır kıyma ile hazırlanmış. Ekmeği özel olarak Baltazar için üretiliyor.  120gr – 15.-TL / 180gr – 17.-TL / 240gr – 19.-TL

Yaklaşık 5,5 saat sevgili fotoğrafçımız ile gezdikten sonra Karaköy turumuzu noktalıyoruz.

Tarihinden aldığınız keyfi dostlarınızın sevgisi ile birleştirebileceğiniz keyifli Karaköy gezileri dilerim…

Sevgimle kalın…