Milliyet Cadde – 12 Mart 2015 – Mihenk Taşı Köşem…

MANDIRA OKULUMANDIRA OKULU

“Mandıra Filozofu”, 2014 yılı sosyal medya analizlerimde yılın en başarılı filmi çıkmıştı. Bu, şu anlama geliyor:

“Mandıra Filozofu İstanbul”, sinemaseverlerin merakla beklediği ve ilkinden daha yüksek seyirci sayısına ulaşacak bir film!

Her şeye karşı olmasıyla meşhur “Mustafali” yani Müfit Can Saçıntı, serinin ilk filminde beni sadece güldürürken bu filmde hem güldürdü, hem de gözlerimi yaşarttı. Sürprizin tadını kaçırmadan özetleyeyim de sinemanın koltuğuna otururken, bilete vereceğiniz paranın boşa gitmeyeceğini peşin peşin bilin!

Çoğu ailenin başına gelmiş maddi sıkıntılar, her geçen gün acımasızlaşan ekonomik sisteminin nelere hizmet ettiği, eğitim ve sağlık sistemlerinin nasıl ticarileştiği, doğmamış çocuklarımıza nasıl kaftan biçtiğimiz, ailemize yaptığımız haksızlıklar anlatılmış saçı sakalı birbirine karışmış filozofumuz tarafından.

Hayata farklı bir açıdan bakacağımız hayat okulu olmuş, bu sefer Birol Güven’in de kamera karşısına geçtiği “Mandıra Filozofu İstanbul”.

 

ŞİFALI KONSERŞİFALI KONSER

Gazeteci meslektaşım Demet Cengiz’in doğum günü partisinde Filiz Pak’la tanıştım. Birkaç dakikada “enerji, şudur, budur” derken iki gün sırtımda hiç ağrı hissetmedim Filiz’in enerjisinden.

İşte o Filiz, tuttu kolumdan ve beni Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’ndeki ücretsiz “Seda Bağcan: Ses ve Nefesle Şifa Konseri”ne götürdü. Salonda yüzlerce kişi, adım atsan yere düşmez! Her zamanki gibi faydalı ne iş varsa o işte Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın emeği var…

Çek Cumhuriyeti’nde doğumhanelerde albümleri çalınan, Madonna’nın yoga hocasıyla New York’ta yoga seminerleri veren, Hindistan’da yoga konferansları düzenleyen Seda Bağcan’ın bu alanda dünya çapında bir üne sahip olduğunu öğrendim.

Mantra müziği, dünya müzik otoritelerince cennetten gelen ses olarak adlandırılıyormuş ve Seda Bağcan tekrarlanan hece ve sözleri mantra melodiyle buluşturup salondaki herkesin zihninde ve ruhunda olumlu değişiklikler yarattı.

İşte bu nedenledir ki, konser çıkışında benim de bir tüy kadar hafiflememe neden olan Seda Bağcan’ın müzikleri kullanılıyormuş pek çok spiritüel gelişim merkezinde…

 

VİYANANIN MEŞHURUVİYANA’NIN MEŞHURU

Arkadaşımın telkiniyle, Türkiye genelinde hızla şubeleşen “Coffeeshop Company”nin Özdilek AVM’deki şubesine girdik. “Acıkmışım zaten, ne gerek var kafede yemek yemeye, yiyelim löp löp iskenderleri” temalı surat asıklığı var bende!

Detaylarına http://www.coffeeshop.com.tr’den vakıf olabileceğiniz, Viyana’nın en meşhur kafelerinden biri olan Coffeeshop’un yazıma konu olmasının nedeniyse, abartısız Türkiye’nin en iyi şinitzellerinden birini yapıyor olması. Şinitzelin pane harcı Avusturya’dan geliyormuş. Hani bizim çoğu restoranımızdaki gibi “bula galeta ununa gitsin” sistemi değil!

Tatlı menüsünde bulunan “Sacher Torte”, Avusturya’nın en meşhur bitter pastalarından. İçinde kayısı marmelatı bulunan ve tatlı kremayla birlikte servis edilen tatlı tarif edilemez bir lezzette.

Hele bir de üstüne “Jamaica Blue Mountain” dağlarında Bob Marley’in oğlunun yetiştirdiği “Harley Coffee” içerseniz, hem sunumundan hem tadından kahveye bakış açınız değişir.

KALUST ŞALCIOĞLU sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et