İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdürü Zafer Kayaokay Beyefendi’nin davetlisi olarak, Scott Fitzgerald’ın klasikleşmiş eseri “Muhteşem Gatsby” tiyatro oyununun galasını Cevahir İstanbul Devlet Tiyatrosu Sahnesi’nde izledim. 1920’lerin Amerika’sında dans, müzik, eğlence, ihtişamlı hayatlar ve aşkı anlatan yarı müzikal oyunda, kişisel menfaatler doğrultusunda yozlaşan Amerikan Rüyası anlatılıyor.
“Muhteşem Gatsby” yaklaşık bir yüzyıl öncesine dayansa da, izleyene “100 yıl öncesinde de dünya aynıymış!” dedirten bir senaryo. Hikâyenin arka planda ise “Büyük Buhran”la birlikte foyaları ortaya çıkmaya başlayan “Amerikan Rüyası” ideali var!
Faik Ertener’in yönettiği ve Şebnem Dokurel Topçuoğlu, Tansel Öngel, Kerem Aslanoğlu, Ebru Unurtan, Erdinç Gülener gibi daha adını sayamadığım birbirinden kıymetli oyuncuların karakterlere hayat verdiği oyunun büyüleyici yanıysa Devlet Tiyatroları’nın olanaklarıyla, muazzam bir bütçeyle sahneye konulmuş olması.
Demem odur ki bu görsel şöleni kaçırmayın…
31 Mart – 5 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen “2. Siirt Kitap Fuarı”nın kapanış gününde, Siirt Valisi Sayın Mustafa Tutulmaz’ın davetlisi olarak Siirt’teydim. 5 Nisan Pazar günkü kapanış oturumunda yazar meslektaşım Tarık Tufan’ın ve kıymetli büyüklerim Mustafa Armağan ile Coşkun Aral’ın da benimle birlikte söyleşi ve kitap imza etkinlikleri vardı.
“2. Siirt Kitap Fuarı” için aynı gün içerisinde gerçekleştirdiğimiz İstanbul-Diyarbakır gidiş-dönüş uçak seferi ve Diyarbakır-Siirt karayolu yolculuğumuz derken yaklaşık dokuz saatimiz yollarda geçti.
İslam tarihçisi Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma’nın eşsiz sohbetiyle, ömrü hayatım boyunca kendimi en bilgisiz hissettiğim günlerden biriydi bu etkinlik.
Ruşen Çakır, Fahri Aral, Fadime Özkan, Yasin Aktay, İsmail Kılıçarslan, Selahatin Yusuf, Ahmet Turgut, Bejan Matur, Cihan Aktaş’ın da yer aldığı bu kültür serüveninde amaç biraz da “Çözüm Süreci”ne destek olmaktı.
İmza günüm öncesinde Siirtli Fatma Teyze’nin “Oğlum; kitap getirmek eyi de, parayla vermenizi anlayamadım” sözleri yüzümü yolculuk boyunca güldürdü.
7 Nisan Salı akşamı, Çeşme aşığı Belediye Başkanı Sayın Muhittin Dalgıç’ın ev sahipliğinde, Sütlüce Rahmi Koç Müzesi’nde gerçekleştirilen “Çeşme’de 9 Durak 9 Deneyim” gecesindeydim.
Muhittin Dalgıç’ın anlatımıyla, çoğumuzun aklında yaz aylarındaki eğlence turizmiyle yer etmiş Çeşme’ye ne kadar haksızlık ettiğimizi anladım. Adım atacak yer olmayan davette Reis Dere, Ovacık, Ilıca, Ildırı, Germiyan, Dalyan, Çiftlikköy, Çeşme ve Alaçatı olmak üzere dokuz farklı yerleşimden faklı lezzetlerle hazırlanan özel menü ve Kültür Modern müzik grubunun özgün yorumlarıyla icra ettikleri bölgesel müzik örnekleri gecemize renk kattı.
“Çeşme 9 Durak, 9 Deneyim”in amacı doğa turizminden kaplıca turizmine ya da su sporlarına (yelken, rüzgâr ve uçurtma sörfü) kadar çok geniş bir yelpazede hizmet verilen Çeşme‘deki turizm sezonunu en az 10 aya çıkarmaktı.
Bir belediye başkanı bu kadar emek verip hizmet ettiği halkı için bu kadar çalışıyorsa emin olun bir kez daha gözden geçirmeye değer Çeşme…
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.