Teknotrat Elma JOBS

Teknotrat Elma JOBS

New York City’de 1905 yılında kurulmuş olan Variety dergisi, 1933’te film sanayisinin öneminin artmasıyla Los Angeles’ta Daily Variety adında günlük baskı çıkmaya başlamış ve 1998’de Daily Variety Gotham baskısı New York City’ye eklenmiştir. Bir sinema tutkunu olarak Variety’nin filmlerle ilgili yorum ve eleştirilerini dikkate alırım. Zaman içerisinde bu eleştirilerin bakış açımla uyuştuğu da olmuştur uyuşmadığı da…

Apple‘ın 2011’de ölen CEO’su Steve Jobs’u konu alan filmin, 2013 Sundance Film Festivali’nde gerçekleştirilen prömiyerinden sonra hayatımızın “elma”sı için tepkilerin olumsuz olduğunu hatta Apple’ı Jobs ile birlikte kuran Steve Wozniak’ın “Jobs filmi izleseydi üzülür ve utanırdı” dediğini okumuştum. Filmin yapımcısı ise Wozniak’ın karakterlerin beyaz perdeye yanlış yansıtıldığı ile ilgili eleştirilerinin, Wozniak’ın filmden çok bir belgesel beklentisinde olması nedeniyle olduğunu belirtmişti.

15 Ağustos gecesi filmin galasına davetliydim. Galaya gitmeden bir gece önce, Variety dergisi tarafından 21. yüzyılın en etkili teknotratı olarak tanımlanan Jobs’la ilgili makaleler ve röportajlar okudum. 16 Ağustos’ta gösterime giren filmi size anlatıp oyunbozanlık yapmayacağım tabii ki. Filmde, ekonomik mekanizmaların teorik incelenmesine dayanan ancak insan etkenini her zaman yeterince göz önünde bulundurmayan devlet adamı veya memur anlamına gelen teknotrat benzetmeli Jobs’un, üniversite hayatından başlayarak Apple’ı çöküşten kurtarmasına kadar geçen dönem ve bu süreçte karşılaştığı zorluklar anlatılıyor. Film bende, izleyenlerde Jobs’un hem anısının hem de Apple markasındaki öneminin ölümsüzleştirilmesi amacı ile senaryolaştırıldığı izlenimini bıraktı.

Steve Jobs’u canlandıran Ashton Kutcher her ne kadar olumsuz eleştirilerin hedefi olsa da bence başarılı bir iş çıkarmış. Kutcher hem Jobs’u her yönü ile çalışmış hem de yapımcıların isteği doğrultusunda, senaryonun yönlendirdiği şekilde bunu beyaz perdeye yansıtmış.

Filmde dikkatimi çeken en önemli noktalardan birisi, Jobs’un ölümüne neden olan kansere ve bu hastalığa karşı vermiş olduğu uzun mücadeleye değinilmemiş olması. Böylece Jobs, sevenlerinin ya da filmi seyrettikten sonra seveceklerin gözünde sağlıklı olarak ölümsüzleştirilmiş.

Galada aklıma birden Laurene Jobs’un kocası öldükten sonra eski Washington Belediye Başkanı Adrian Fenty’ye âşık olmasıyla ilgili çıkan haberler geldi. Adrian Fenty’nin eski eşinin iddiasına göre, Jobs’un ölümünden 20 gün sonra bir konferansta tanışan Laurene Jobs ile Adrian Fenty birbirlerine âşık olmuşlar ve ilişkilerinin başlamasından 4 ay sonra Fenty eşinden boşanmıştı. Bay Elma’nın ölümünden sonra çıkan bir başka haberde ise Jobs’un ailesini yakından tanıyanlar, Laurene Jobs’un Steve Jobs’tan ayrılmak istediğini ancak Jobs’un kanserle mücadelesinden dolayı boşanmaktan vazgeçtiğini belirtmişlerdi. Kocasının ölümünden sonra dünyanın en zengin 100 kadından birisi olan Laurene Powell Jobs, birçok ülkede turizm yatırımları planlamasıyla gündeme gelmişti.

Beyaz perde karşısında geçireceğiniz dakikalarda sizi Jobs’un maddi zorluklar içerisinde kazandığı başarılardan, hayata ve teknolojiye karşı inovatif duruşundan çok bazı yol arkadaşlarının manevi olarak kendisini yıprattığını seyredeceğiniz bölümlerin ilginizi çekeceğinize inanıyorum.

Hayata, insanlara ve başarıya dair bir ders niteliğinde olan filmi mutlaka seyredin…

KALUST ŞALCIOĞLU sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et